top of page
BEN ESKİ BALIKESİR’İ ÖZLEDİM

BEN ESKİ BALIKESİR’İ ÖZLEDİM
ÖZLEDİM.. ÖZLEDİM. GERÇEKTEN ÇOK ÖZLEDİM…

ESKİDEN İNCE KAHVERENGİ SİMİTLERİMİZ OLURDU. NOHUT MAYASI İLE YOĞURULUR, PEKMEZLİ SUYA BATIRILIP SUSAMDA YUVARLANILDIKTAN SONRA PİŞİRİLİRDİ. BEN BALIKESİR SİMİDİNİ ÖZLEDİM.

PAŞAALANI MEVKİİ BOMBOŞTU. SADECE BİR KAÇ KOYUN AĞILI VARDI. BALIKESİRLİLER MANTARINI BURDA TOPLARDI. SONBAHAR SABAHLARI. ÇOCUKLARIMLA BİRLİKTE KENDİ TOPLADIĞIMIZ ÇİM MANTARLARINI ÖZLEDİM.

SARI BOYNUZ SAPLI ÇAKILARIMIZ OLURDU, İKİYE KATLANAN. 1950Lİ YILLARDA ESKİ CAMİ KARŞISINDAKİ KÖPRÜDEN DEVEYONCASI’NA KADAR DERE KENARINDA BIÇAKÇILAR OLURDU. ONLAR İMAL EDERLERDİ. O ÇAKILARLA DERE KENARLARINDAKİ SÖĞÜT DALLARINDAN KENDİMİZE DÜDÜK YAPARDIK. O ÇOK KESKİN ÇAKILARIMIZI ÖZLEDİM.

İLKOKULLARIMIZDA “YERLİ MALI HAFTALARI” OLURDU. HERKES EVDEN BİR ŞEYLER GETİRİR, HEP BERABER YERDİK. ÖĞRETMENLERİMİZ BİZE “YERLİ MALI KULLANMA”NIN NE OLDUĞUNU ANLATIRLARDI. “YERLİ MALI HAFTALARINI” ÖZLEDİM.

OKULLARDA İÇİNE MÜREKKEP KOYDUĞUMUZ, DEVRİLSE DE MÜREKKEBİ DÖKÜLMEYEN HOKKALARIMIZ VE İÇİNDEKİ MÜREKKEBE BANDIRARAK YAZDIĞIMIZ DİVİTLERİMİZ, ERİK AKMALARINI SUDA ERİTEREK KENDİ YAPTIĞIMIZ TUTKALI SÜRÜP YAPIŞTIRDIĞIMIZ ÇOK RENKLİ EL-İŞİ KÂĞITLARIMIZ OLURDU. O ESKİ İLKOKULLARIMIZI ÖZLEDİM.

OKUL KAPILARINDA KÜÇÜK KÂSELERDE YAPTIKLARI SU-MUHALLEBİSİNİ GÜL ŞERBETİ İLE TATLANDIRAN MUHALLEBİCİLER OLURDU. O MUHALLEBİLERİ ÖZLEDİM.

BALIKESİR’DE ESKİDEN HER EVİN BAHÇESİ OLURDU. O BAHÇEDE MUTLAKA BİR KUYU VE BAHÇENİN BÜYÜKLÜĞÜNE GÖRE; ASMA, DUT, KAYISI, ERİK VEYA BADEM VE MUTLAKA GÜL OLURDU. BAHARDA ONLARI YERDİK. 
KUYULARA SU SARKITIR, YAZ SICAKLARINDA SERİNLERDİK. 
TOPRAK TESTİLERİMİZ OLURDU. SUYU SERİN TUTARDI
ESKİ BAHÇELİ EVLERİMİZİ ÖZLEDİM.

TAHTA YUVARLAK KUTULARDA SATILAN PEKMEZ AĞDASI OLURDU. EKMEĞİMİZE SÜRER YERDİK. PESTİLLER OLURDU. KAYISI VEYA ERİKTEN YAPILIRDI. YÖRÜKLER “KIZILCIK EKŞİSİ”, ALUÇ, AHLAT, GÜVEM, BÖĞÜRTLEN GETİRİRLERDİ PAZARA. ESKİ PAZARLARI, BAHÇELİ EVLERİMİZİ ÖZLEDİM.

KARA TEPE BAŞTAN SONA BAĞLARLA KAPLIYDI. BADEM AĞAÇLARI DİBİNDE “KUZUKULAĞI” OLURDU. O EKŞİ KUZUKULAKLARINI, ÇAĞLA ÇALDIĞIMIZ AĞAÇLARI ÖZLEDİM.

DÜRÜST KABADAYILARI VARDI HER MAHALLENİN. HAKSIZLIKLARA KARŞI DİMDİK DURURLARDI. ACİZDEN YANA OLURLARDI. MAHALLENİN NAMUSUNU KORURLARDI. DOĞRU YOLDAN SAPMA ARZUSU GÖSTEREN GENÇLERE NASİHAT EDERLERDİ. 
KENDİNE ÖZEL KIYAFETLE DOLAŞAN “EFE ARİF ABİYİ” VE ONUN SADECE BAĞLAMA ÇALINAN "KAVESİNİ" ÖZLEDİM

ESKİ ŞEHİR OTOBÜSLERİ “DÜZAYAK”TI. ŞİMDİKİ YENİLER ADETA HİLKAT GARİBESİ. ÖNDE DE ARKADA DA OTURULACAK YERLERE MERDİVENLE ÇIKILIYOR. “KİM ALDIRDI BU ACAYİP OTOBÜSLERİ” BİLMEM. BEN ESKİ OTOBÜSLERİMİZİ ÖZLEDİM..

ESKİDEN “ÇUH ÇUH” TRENLER VARDI. KÖMÜR İLE ÇALIŞIRLARDI. PARK KÖPRÜSÜ ÜZERİNDEN ALTINDAN GEÇEN LOKOMOTİFLERİN BACALARI İÇİNE TAŞ ATARDIK. ELİMİZ YÜZÜMÜZ İS OLURDU. O TRENLERİ ÖZLEDİM.

SÜNNETLERDE PAYTONLARA BİNİLİRDİ. SÜNNET ÇOCUKLARI PAYTONCULARIN YANINA OTURTULURDU. PAYTONCULARIN AYRI BİR RACONU VARDI. HAFİF KABADAYI TAKILIRLARDI. O SÜSLÜ PAYTONLARI ÖZLEDİM.

SOKAKLARDA TOP OYNARDIK. AMA BAŞKA ÇEŞİTLİ SOKAK OYUNLARI DA OYNANIRDI. BİZ SOKAKLARDA BÜYÜDÜK. MERTLİĞİ, KALLEŞLİĞİ, DOSTLUĞU, DÜRÜSTLÜĞÜ, ERKEKLİĞİ SOKAKLARDA ÖĞRENDİK. O SOKAKLARI ÖZLEDİM.

KENDİ OYUNCAĞIMIZI KENDİMİZ YAPARDIK. ARTIK ÇOCUKLAR TELDEN ARABA YAPMAYI, TEKERLEK ÇEVİRMEYİ BİLMİYORLAR.

BİR “ANTRENMAN SAHASI” VARDI. BİSİKLETE BİNMEYİ ORDA ÖĞRENMİŞTİK. ORADA TOP OYNAR, KOŞAR, YARIŞIRDIK. HEMEN YANLARINDA TOPRAKTAN SULAR KAYNARDI. SUSADIĞIMIZDA İÇER, ELİMİZİ, YÜZÜMÜZÜ YIKARDIK. ŞİMDİ PARK YERİ YAPILDI. BEN ANTRENMAN SAHAMIZI ÖZLEDİM.

ÇAMLIKTA BİR RAMAZAN TOPU OLURDU. RAMAZANLARDA İFTAR VE İMSAK ZAMANLARINI BELLİ ETMEK İÇİN PATLATILIRDI. ONUN SESİNİ DİNLER, PATLADIĞINDA ORUCUMUZU AÇARDIK. BEN RAMAZAN TOPU SESİNİ ÖZLEDİM.

AÇIK SİNEMALARDA VE DEMİRYOLU KENARINDAKİ BAHÇE GAZİNOLARDA ÇEKİRDEK “ÇITLATMAYI” ÖZLEDİM.

EVLERDE ANNELERİMİZ KIŞ İÇİN TOPRAK GÜPLERE TURŞU KURARLARDI. O TURŞULARIN SULARINI BİLE İÇERDİK. AMA DAHA ÇOK PAŞA CAMİ KARŞISINDA RAHMETLİ TURŞUCU NİHAT AMCAYI VE TURŞULARINI, MEYVE SULARINI ÖZLEDİM.

LİSELİ YILLARIMDA DİĞER OKULLARLA HEYECANLI MAÇLAR YAPARDIK. YENEN TAKIMLARI BİLE ALKIŞLARDIK. OKUL MAÇLARINI ÖZLEDİM.

BALIKESİR’İN FARKLI BİR KONUŞMA TARZI VARDI. GALİBA ARTIK BEN VE BİRKAÇ ARKADAŞ KALDIK BALIKESİRCE KONUŞAN SOKAKLARDA. ZIRATÇI ISMAYYIIL, KASAP İSMAYİİİİİİL(Özbirlik), TAKSİİİİİİİİİ, ŞAYAKÇI MEMEEEEEET, SEZEEEEEEER “EH HADİ GARİ” GONUŞMALANIZI PEK ÖZLEDİM…

GECELERİ “BOZAAAAAA” DİYE BAĞIRAN BOZACILARI,
“DONDURMAM KAYMAAAAAK” DİYEN SEYYAR DONDURMACILARI,
ESNAF KAHVELERİNDE “TAVŞANKANI” ÇAYI YUDUMLAMAYI,
“GASTEEEEE… YAZIYUUUU” DİYEREK KOŞAN GAZETE DAĞITICILARINI,
HER ŞEYİN FİYATINI KURUŞUNA GÖRE HESAPLAYIP YAZAN, OTUZ İKİ LİRA YİRMİ YEDİ KURUŞUN ÜSTÜNÜ VEREN, PAZARLIK YAPANI HAŞLAYAN “UMMAN-I BEREKET TİCARETHANESİ SAHİBİ GARA ZİYA’YI”, ARADIĞIN HER TÜRLÜ GIDA MADDESİNİ BULABİLECEĞİN “BANDIRMALILAR BAKKALİYESİNİ”, KIZDIRILDI MI ÖFKEDEN ADETA TAŞAN REFİK AMCAYI, İTİMAT KIRTASİYEYİ, FOTO REFİK’İ, FOTO ÖZEN’İ HATTA FOTO ESMER'İ ÖZLEDİM.
BALIKESİR’DE ÇOCUKLUĞUMDAN BU YANA TANIDIĞIM EN MÜHİM ENTELEKTÜELLERDEN BİR OLAN VEÇHİ AMCAYI(UZUN VEÇHİ) VE ARNAVUTLARDAN KENAN AĞABEYİ ÖZLEDİM.

YAHU BEN UNUTULMAZ HATIRALARLA DOLU ATATÜRK PARKINI ÖZLEDİM.

ESKİ BALIKESİR’DEN HATIRALARIMDA ÖZLEDİĞİM O KADAR ÇOK ŞEY VAR Kİ YAHU…

AYDIN AYHAN

bottom of page